4 Mart 2024 Pazartesi

HAYATI PROVA ETMEK


Uzun zaman sonra yalnızca kendimle vakit geçireceğim bir zaman dilimi oluştu. Hayatın bana uzattığı bir pasta dilimi gibi yedim o zamanı. Arkadaşlarımın buluşalım mesajlarına kayıtsız kaldım, kahvemi evde yaptım, bir fal kapattım.
Nedense kendimle baş başa kaldığım zamanlarda garip bir duygu besliyor beni hem çok seviyor hem de özlüyorum bir şeyleri. Sanki eski bir yaşantıdan kalan çığlık sesleri kaplıyor içimi sonra hafızamda bir video beliriyor. Nereden geliyor aklıma bu görüntü ve neden hafızamda sürekli dönüp duruyor, o anı nereden biliyorum ve neden hafızama kayıtlı bilmiyorum. Tek bildiğim bir şey  canlandırdığım o yaşantımı çok merak ediyorum.

İnanılmaz geç uyandım bugün. Ne zaman geç uyansam kesin bir kabus görmüş oluyorum hep mutsuz kalkıyorum kötü rüyalar görüyor ve hayatı kaçırdığımı düşünüyorum. Düzenli olarak spora gidiyorum fiziken çok problemim olmasa da kendimin en iyi versiyonunu var etmek adına neredeyse her sabah koşuyorum. En sevdiğim bücür iki insana sarılıyorum tüm hayatım aşkla doluyor sonra bir kaç iş başvurusu yapıyor gelen iş tekliflerini değerlendiriyor ve varoluş sanrılarımla  günü sonlandırıyorum. 

31 Aralık 2023 Pazar

YILIN SON ŞAKASI

 yeni yaşa son saatler kala,

yürüyorum yollar çok taşlı, sanki yan yollar daha düz daha kolay aşılası ama geçemem oraya
gözüm almıyor oraları yürüyorum kendi yolumda dağ tepe... 

düştüm dizlerim kanadı, acıyor ama yine yürüdüm.. 

dinlenecek bir mesken buldum oturdum,  meğerse bir serapmış kalktım, susadım, yürüdüm...

kabuk bağladı yaralarım sevinçle yürüdüm sonra yine düştüm 

kabuk bağlayan yaralarım daha çok kanadı bu sefer ağlamadım biliyorum artık bu acıyı 

yola baktım en başındayım...

16 Aralık 2023 Cumartesi

KENDİ HAYATININ YAN KARAKTERİ OLMAK

Öyle alelade bir anda durup dururken düşüverdi aklıma. Hayatım bir dizi olsa kaç bölüm izlemeye tahammül edebilirdim acaba. Hani bir kafede birkaç arkadaş toplanırsınız ve hep biri daha çok ön planda olur her şey onun başına gelmiştir ve sırasıyla tüm akışı anlatır durur, anlatma sırası size geldiğimde ise yaşadıklarınız o kadar sıradan ve spontane şeylerdir ki sadece şey dersiniz hiç aynı şeyler siz ve o sıkıcı yaşantınız bir kenarda beklerken hayatının başrolü olan arkadaşınız yaşadığı başka bir olayı anlatmaya geçmiştir bile. Tüm buluşma boyunca onu dinleyip kahvenizi içip durursunuz yan karakter olmanın en güzel yanı ise ortaya söylenen tatlıdan en çok size pay düşmesidir dinlerken bir yandan da yer durursunuz.
Gerçekten hayat bir diziyse ve ben başka birinin hayatının yan oyuncusu kadrosundaysam….
İşte geçenlerde aklıma bu soru geldi. İş yerinde moladayken iş arkadaşlarımdan biri hayatın nasıl gidiyor diye sordu sıradan ama problemsiz sıkıcı fakat rahat gibisinden bir cümle kurmuştum evet hayatım o kadar sıradan ki insanlar sorduğunda ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Sıradan ama problemsiz dediğim hayat baş belam olmaya başladı, sanırım sıkıldım da yakın dediğim insanlar beni yalnızca iyi bir dinleyici olduğum için aramaya başladıklarında dertlerini sıkıntılarını anlattıklarında daha iyi anlıyorum bencil olmanın kıymetini bencil olmakta değerli bir şeydir aslında  daima sizi birinci yapar tabi dozunu ayarlayabilirseniz.
2023 benim için çok değişik bir seneydi. Özellikle sonlara doğru 27 yaşla birlikte elekten geçirdim herkesi çoğu kişiyi de eledim gitti. Artık yola yeni bir senaryoyla ve kült bir kadroyla devam.


                                                        🌾

2 Temmuz 2023 Pazar

Nereye gidiyorsun ? Eve



Ah mona şükürler olsun sonunda buradayım! Sanki uzun süredir kendimi arıyordum bir yerlerde misafirlikteydi ruhum ama sonunda döndüm buradayım! nerede? evimde… Blogum benim gerçekten evim buraya yazmayı o kadar özledim ki. Yokluğum belli oldu mu bilmiyorum. Ama içimde yazamamamın kırgınlığı, gidemediğim yansıtamadığım duyguların  üzüntüsü var. Bugün tatilimin son günü yarın bir asker gibi uyanacağım kendi hayatımın ayakları üzerine.. Bu düzene ayak uydurup aynı istikamette yürüyeceğim bir düzine insanla. Ve yine yorgun düşüp unutacağım hayallerimi daha da sonraya bırakacağım zaten çoktandır ertelediğim her şeyi. Sahi insanlar nasıl yetişiyor her şeye. Hem tatil yapıp hem çalışıp hem spor yapıp hem istediğim her şeyi yiyip hem kilo almak istemiyorum mümkün müdür bu? Sanki dünyanın başka bir köşesinde başkalarının hayatında mümkünmüş gibi geliyor bana. Benim hayatım ise şöyle sabah kalk işe git gel spor niyetine otobüsten erken in yürü biraz daha yürü. Daha sonra eve gel telefona bak biraz daha bak aldığın son kitabı oku çok değil birkaç sayfa ve yat. Ahh delireceğim yalnızca yalın ayak çiçekli bir yoldan koşarak gidemez miyim. Yok gidemem o zaman kredi kartı borçlarımı kim ödeyecek neyse ben yine otobüsten erken inmelere devam edeyim. Bu kış bir seramik kursuna yazılayım diyorum aslında yakın zaman için bir dans kursuda bakmıştım kendime ama ne kadar içselleştirmemişsem artık unutuvermişim Evet ben gerçekten dans etmek istiyorum.. sanırım.. istiyorum. Evet istiyorum ama biraz itilmeye ihtiyacım var.. galiba…

1 Nisan 2023 Cumartesi

Ama benim koşmam gerek 'kendimle seans'

 Karanlıktan gelicekler önünde dikilecekler, sarı sarı dişleri olucak, sivri pencereleri olucak, yakalayacak sanıcaksın ama hep sen kazanıcaksın, ben sana koşmayı öğreticem, içinden gülmeyi öğreticem.

Sanki uzun zamandır yaşamıyormuş hissiyatım var bir döngünün içinde hissediyorum kendimi sabah uyanıyor, işe gidiyor, çalışıyorum eve geliyor uyuyor sabah uyanıyor işe gidiyor... işte tüm hayatım bu. Aklımda bu aralar tek bir şarkı var içimden sürekli onu mırıldanıyorum. Kendimi o şarkıya yakıştırıyorum ve yoluma devam ediyorum yürüyorum ama nereye gündüz mü gece mi yollarım da çiçekler mi var taşlar mı bu hayatı hangi yaşamımda yaşayacağımı düşünüyorum daha kaç kere geleceğim dünyaya hangi yaşamım beni dinlendirecek. Şükrediyorum elimdeki imkanlara sonra elime bakıyorum ne için çabalıyorum nerede zamanımı sattığım paralarım bu hayat benden neden sürekli almak zorunda ve ben neden bir karadeliğe doğru süzülüyorum tüm varlığımla. Dur sorgulama sakın eğer sorgularsan uyanırsın.
                                                          &
Ne zamandır buralarda olmadığımı bile unuttum. Biraz zihinsel olarak yorulduğum zamanlardayım kendimden uzakta bir yerlerde farklı bir Esra'ya ayak uyduruyordum. Bu yüzden biraz ona izin verdim rutin işlerimi aksattım mart ayında hiç kitap okumadım kütüphaneye gitmeyi özledim. Bazen böyle olur dimi bir arkadaşım aradı şimdi onunla konuştum gündelik şeylerden. Hiç konuşasım yoktu ama mecburiyetten açtım normalde böyle biri değilimdir ben  bilmiyorum hala daha tanıyamıyorum kendimi yeni insanlar yeni ortamlar yeni olaylar tanıttıkça kendini değişiyorum ben de. Tek bildiğim çizgilerimin olduğu eskiden keskin olan o çizgilerde  artık biraz aşındı sanki. Hiç bir şeyi hiç kimseyi yargılamıyorum yollarına kafamı şöyle bir uzatıyorum, bazen yok bana göre değil diyor çekiliyorum bazen de kendime o yollarda patikalar açıyorum. Bencil değilim bencil olmak istiyorum kötü bir şey değil bu paylaşmak istemiyorum artık hiç bir şeyimi başarılarıma neden aramak iltifatlara fazla mütevazice cevap vermek istemiyorum. Bir başarı varsa bu benimdir kimseyi ortak etmek istemiyorum kendime  
                                                              &
Yeni yıla girmeden önce bir liste yapmıştım hala daha uygulamaya geçemedim bu ayla birlikte listemi tamamlamak üzere bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Lütfen tanrım lütfen bu basit istekler karşısında yoluma kayalıklar koyma çok çabuk pes ederim ben lütfen yanımda ol. 


bu aralar beynimde yatan şarkıyı duymak isteyenlere * (gife tıklaya bilirsiniz) 



20 Şubat 2023 Pazartesi

Okuduğum Kitaplar Üzerine 3' Mücadeleci Karakterlerin Babası Jack London

 


'Senin de fikirlerin tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş'

JACK LONDON OKUMAK 
London London Jack London. Okumalarıma son sürat devam ederken yaşadığımız o bizi derinden sarsan olay üzerine ara vermek zorunda kaldım. ''Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir.'' demiş John Lenon. Böyle bir şey başımıza geldi ne yazık ki! Kalbimden buraya dökmek istediğim çok şey var ama kin kusmak kötü konuşmak hırs bürümek istemiyorum kalbimde tanımadığım öyle duygular yeşerdi ki... Tüm Türkiye olarak zor bir dönemden geçtiğimizi biliyorum buna rağmen her şeyin düzeleceğine dair tohumlar ekiyorum kalbime.. (Tüm dileğim Rabbimden bizi bir daha böyle bir olayla karşılaştırıp çaresiz bırakmaması.. Vesile olanları da yalnızca ona havale ediyorum.) 
   
Evet Amerikalı ama halkın adamı olan Jack ustanın hali hazırda kaç kitabını bitirdiğimi bile hatırlayamıyorum. Adam yememiş içmemiş yazmış bu arada laf olsun diye demiyorum gerçekten yememiş içmemiş yazmış...


3 Ocak 2023 Salı

Dikkat ! Bu Seri Yalnızca Kitap Önerisi İçermektedir'' Okuduğum Kitaplar Üzerine 2 '

                                            

''Hepimiz  Gogol'un Paltosundan Çıktık''                                 

                                                 GOGOL OKUMAK 

Bu seriyi başlatırken hafif  heyecanlıyım aslında  çünkü  kitaplar hakkında yazı yazmak  pek  harcım değilmiş gibi hissediyorum. Beni  bilirsiniz ben devrik cümleleri severim  yazarken de konuşurmuşçasına bir çırpıda yazarım  ve biter.  Eee şimdi ne yapacağım çetrefilli bir işe kalkıştık bir de serinin başlangıç ismine bakın… Umarım Gogol mezarından kalkıp benim yazıyı da sobasında yakmaya kalkmaz.

Nefesler tutulsun. Gogol serisi başlasın.👃
                    
İlk Önereceğim Kitap: ''BİR DELİNİN ANI DEFTERİ ''📖

Yoksul bir hayattın içinde yaşamaya çalışan ve kendi halinde bir memur olan Aksentiy İvanoviç'in sıkıcı sıradan hayatı çalıştığı dairenin müdürünün kızana aşık olmasıyla değişir. Bu aşk onun için imkansızdır çünkü aralarında sınıfsal fark vardır. Bu aşkın imkansızlığına kendini o kadar kaptırır ki bir gün gördüğü bir haber sonucunda  kendini farklı bir kimlikte farklı bir yerde görmeye başlar. Artık o İspanya Kralı 8. Ferdinand'dır. Kendini buna o kadar inandırır ki en sonunda kendini akıl hastanesinde bulur. 

Ahh o kadar akıcı bir kitap ki  hemen bitiveriyor. Bu kitaba puanım 10 üzerinden 10 çünkü kendisi tam bir ilham kaynağı Gogol'un mizahına ve ince zekasına hayran oluyorsunuz. Acayip bir kaleme sahip kendisi. Bu eseri tiyatroda izlemeyi de çok isterdim umarım bir gün denk gelirim.  (Kitabın sonuna kadar anlatmak istemesem de anlatmışım)
 puan (5/5)                                      ⭐ ⭐ ⭐ ⭐⭐

15 Aralık 2022 Perşembe

Yeni Yıla Ve Yeni Yaşa 15 Gün Kala

I

Peki ya ne oldu bu yıl ?
Ocak doğum günümdü ben doğdum. Şubatta acıyla kavruldum. Yılın başında doğdum sonra öldüm. Öğrendim ki bu hayatta sevdiğim insanlar ölebilirler-miş. Biliyor musunuz ben hayatımda ilk kez mezarlık gördüm. İlk kez girdim bir mezarlığa. Toprağa dokundum çıplak ayakla değil ellerimle.. altında sevdiğim birinin varlığını bilerek suladım o toprağı ölü toprağı neden sulanır bilmem ama suladım işte. Çok ağladım hala daha ağlıyorum. Sevmiyorum artık doğum günlerimi biliyorum çünkü bir daha ki ay ölümle tanıştıracak beni.


  Eğer o hastane kapısında söylentilere inanıp hazırlasaydım kendimi o kadar emin olmasaydım dedemin ölmeyeceğinden bu kadar yaralanmazdım belki. Ama bana göre hep başkaları ölür. Hep başkalarının bir şeyleri gömülürdü o toprağa. Kendimden ve sevdiklerimden o kadar uzaktı ki o ölümler. Çünkü ben hiç ölüm acısıyla sınanmamıştım . İnanmak istemediğim bu  olay bana hayatımın en büyük dersini verdi evet Esra senin sevdiklerinde ölebilir !

 

Böylelikle içine doğduğum o dede evinin artık eskisi gibi olmayacağı bilinci beni yerden yere vurdu. Çocukluk anılarımı bu hayattan başka bir hayata savurdum. Geleceğe dair kurduğum bütün hayal karelerinden bir bir çıkartmak zorunda kaldım onu.


İşte bana bu yılın en büyük öğretisi bu oldu ve bu dünyadan benim dedem geldi geçti.
&

11 Kasım 2022 Cuma

Elimdeki bu hayatla ne yapacağım






İnsan doğası gereği her şeyi bilmek ister.- miş. 


Ben küçükken babamın bir teybi vardı ona kasetleri koyar kıkırdaya kıkırdaya şarkı söylerdik. Kasetin bandı  bozulmaya başlayıp sesler acayipleşince hemen  teybi durdurup, kaseti kalem vasıtasıyla  sarıp tekrardan  kaldığımız yerden neşeyle dinlemeye devam ederdik. 

İnsan hayatı da keşke böyle olsa bozulunca hemen bandı sarıp kaldığımız yerden sorunsuz devam edebilsek. Tamamen okul hayatından kopalı yani mezun olalı  2 sene olacak ve ben yeni yılın başında bir yaş daha alacağım. Bu yaşta herkes gibi bende beklentilerimi dile getirip yeni planlar yeni hedefler yeni kurallar koyacağım hayatıma. Her sene olduğu gibi bu sene şunları şunları yapmayacağım diyeceğim. Kendini kandırma sanatında başarısız olduğum için hayat yolcuğunda küçücük bir taşa çarpıp sendelediğim an kolay yolu seçip zorluklar karşında pes edeceğim. Evet bunları buraya yazıp itiraf ediyorum. Çünkü ben her sene artık hayatımı değiştireceğim  dediğim noktada eski monotonluklara geri dönüyorum. Yenilikler hiç olmuyor değil elbette oluyor mesela iş değiştireceğim.. Pardon iş değil iş alanımı tamamen değiştireceğim.

29 Eylül 2022 Perşembe

Karıncalarında yaşamaya hakkı vardır ama benim evimde değil !

 Şu an saat 20.00  evde kimse yok. Tek başımayken çay koymak   için girdiğim mutfakta bir saldırıya uğradım. Hayatımın hiç bir köşesinde bu kadar karıncayı bir arada gördüğümü hatırlamıyorum. Hani küçükken yuvalarına ekmek taşıyan karıncalara yardım olsun diye evden getirdiğimiz ekmekleri yuva deliklerinin içine doğru ufalardık ya orada ki karıncalardan daha çok karınca gördüm bugün. Bu bir istila ! Sanırım evimden taşınmam lazım çünkü beni istemiyorlar. İşin ilginç tarafı çadırlarını nereye kurduklarını bilmediklerim bu karıncalar gündüzleri evde yoklar. Onlarda sabah 9 akşam 5 mesai saati çalışıyorlar sanırım. 1 tanesini bile gündüzleri görmediğim o karıncalar geceleri kumpas kurar gibi her yere ( yattığım oda hariç) saldırıp bir anda yok oluyorlar. Bu eski bir Türk savaş taktiği olabilir hiç bir fikrim yok.

4 Eylül 2022 Pazar

Mutluluk Nerede Bilmiyorum Ama Burada Değil

  


Ne düşündüm dün , Eylül ayına ne çok sorumluluk yüklüyoruz öyle. İnsan karşısına alıp hesap soramayacağı bir nesneye sorumluluk yükler mi hiç? Sosyal medya o kadar ilginç bir yer ki insanlar günlere sayılara aylara farklı anlamlar yükleyebiliyorlar. Eylül ayıda onlardan birisi. Eylül yazın bitimi sonbaharın başlangıcı benim için. Tam bir bahar, kış kızıyım. Eğer bir yaz ayını tatil yaparak geçirebiliyorsam o yıl yaz kızı da olabilirim elbette. Fakat evinde yada iş yerinde tüm gün kapalı bir kutunun içinde hapsolarak yaşanılan yazı nasıl sevebilirim ki. Eylül'e bir sorumluluk yüklemedim. Eylülden güzellikleri de getirmesini dilemedim.
                                                                  &
Mutluluk: Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu.

 ''Birine geri almaksızın hiç bir şeyi ödünç verdiniz mi? Evet geri almaksızın ödünç vermek'' Mutluluğun anlamına baktım. Beni tatmin eden evet benim için mutluluğun anlamı budur diyebileceğim bir tanımla karşılaşamadım ne yazık ki. Hep birilerine verilen ödünün sonucunda alınan durummuş gibi anlamlandırılmış. Hep mutlu olmak için çaba sarf etme ve başkasından geçme durumu vardı. Sahiden mutluluk başkasına verilen ödünler midir ? Ya da bir yaşam stili mi? Aslında bu konu hakkında bir şeyler yazmaya biraz çekindim. Mutluluğun tanımını bildiğimi düşünmüyorum. Çok göreceli olması ve bence spesifik bir örnekle tanımlanamaması durumu biraz zorlaştırıyor. Zaten 146 ülkenin içerisinde mutluluk sırası 104. olan bir ülke için bunu sorgulamak çok mantıklı değil. 

13 Ağustos 2022 Cumartesi

Boşluk ve Arkadaş

"Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok.'''     

                  -Freud'un kızına yazdığı mektuptan 


                                          (Müzik için resmin üstüne  tıklayınız)

Boşlukta asılı kalmanın ne demek olduğunu bilir misiniz ? Evet evet boşlukta kalmanın. Bir sabah kalkarsınız zaman  akıyordur ama siz durmuşsunuzdur. Anlamını yitirmiş olan tüm nesnelerin içinde kenara itilmişsinizdir. Tuhaf bir farkındalık.. Etrafınızda geçen olayları takip edersiniz ama algılayamazsınız , senaryoda rolü biten bir oyuncu gibi. ''İnsan kendi ördüğü anlam ağlarında asılı kalmış bir hayvandır '' demiş Geertz. Ne tuhaf ağlar bozulsa boşluğa düşüyor zarar görse boşluğunda asılı kalıyor insan...  

                                                                &

Bugün böyle bir gün i ş t e...

Çok sıcak ve güneşsiz bir gün. Gökyüzünün bir derdi var galiba ağlayacak ama ağlayamıyor gibi. Ay ne kötü bir ruh halidir o.  Gökyüzü kavrulan saçlarını (rüzgarlarını) boğazıma sarıp beni daraltırken bir yazı yazmak istedim. Normalde günlerim çok atraksiyonlu geçer olaylar silsilesinde kendime sinecek bir yer bulurum ama bugün acayip bir şekilde sıkıcı geçti. Hiçbir şey yaşamadım. Öyle silinik bir gündü benim için.  Hala akşam yemeğimi yemedim onun vermiş olduğu hafif bir baş ağrısıyla birlikte günün anlam ve önemini bulmaya çalışıyorum. Sanırım bu anlamsız günü güzel bir arınma gecesiyle bitireceğim. (11.08.22)

                                                             &

14 Temmuz 2022 Perşembe

Bunalım Perileriyle 5 Çayı




Sıcacık bir temmuz ortasına gelmişiz bile. Zamanın bu kadar hızlı akmasına artık şaşmıyorum,zamana yetişemez olmuşum ben. Akışına bıraka bıraka akışkan olan halim bunalım perilerine yakalandı bugün.
                                    
                                           &

Uzun zamandır yurt dışına taşınma gelgitlerim vardı. Dün gece bunun üzerine bir rüya gördüm. Amerika'ya taşınmışım ben LA'ya ya da San Fransisco'ya tam emin değilim. Rüyamdan uyanır uyanmaz hayır dedim ben bu ülkeden taşınamam aşırı ilginç ama hiç mutlu hissetmedim hiç bir şey bana ait değildi koşuyordum rüyamda fakat sokaklar bana ait değildi. Bastığım yer bana ait değildi huzursuzluk  kapladı içimi aitsizlik duygusuyla uyanıverdim birden. Meğer ne önemli şeymiş bulunduğun yere ait hissetmek. Dostoyevski'nin de dediği gibi ''Dünyanın en zor  hissi kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur. ''   Bu cümlenin doğruluğunu teyit etmiş oldum. Bir rüyaydı bu ama gerçek duygular içeriyordu. 

                                     &

Bir kahve yaptım bugün. Boş boş durdum bütün gün. Canım ne zaman sıkkın olsa boş boş dururum ben. Arkadaşım aradı canı ne zaman sıkkın olsa başka şeylerle meşgul edermiş kendini. Ben öyle değilim. O anı yaşamam lazım onu orada çözüp öyle yola devam etmem lazım. Yoksa artık yol boyunca arkadaşım olur yanımda. Böyle ortada bir sebep yokken canımın sıkkın olduğu zamanlarda hep ''Ben Kimim'' sorusunu soruyorum. Kendimi zorla döngü halinde olan bir paradoksun içine  soku veriyorum. Cevapsız olan bütün soruları soruyorum kendime. Ben kimin ne'siyim ? Annemin kızı mıyım ben ? Kendimin sahibi miyim ? Yolda yürüyenin yabancısı mıyım ?  Camlı balkonunda çiçeklerine suyunu veren can dostu muyum ? Bunları düşünürken aklıma Twitter'da çok gezen 7 yaşında ufacık bir çocuğun yazdığı dizeler geldi. 

10 Eylül 2021 Cuma

Kıssadan Hisse '6 ''YOLUN ÜZERİNDEKİ KAYA''

 Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken. Ben bağda üzüm bekler, derede odun yükler iken. Bir varmış, bir yokmuş, masalın yalanı mı olurmuş...

                                                      & 

Masal o ya..  Bir zamanlar adı bilinmeyen bir ülkenin kralının aklına bir fikir gelmiş hemen askerlerine bir emir vererek sarayının yolu üzerine  kocaman bir kaya koydurmuş. 


Kendisi de gelen geçenlerin tepkisini görmek için ağaçların arasına saklanarak tüm gün yolu izleyeme başlamış. Sabahtan öğleye kadar ülkenin ileri gelenleri, zengin tüccarları, saray görevlileri ve pek çok kişi yoldan geçivermiş. Hepsi kayanın etrafından dolaşarak yollarına devam etmişler, pek çoğu da kızarak krala söylene söylene  verdikleri bu kadar vergiye rağmen kralın yolları bile temiz tutamadığını düşünüp yollarına devam etmişler. En sonunda saraya meyve ve sebze getiren bir köylü çıkagelmiş.

10 Ağustos 2021 Salı

Dertleşelim




 Merhaba,

    2021'in bitmesine 5 ay kaldı. Benim aklım hala 2019 'da parkta oturmuş kankalarıyla çay içiyor . Geçen zamanın nasıl geçtiğini anlayabilen var mı ? Gözlerimi bir açtım 25 olmuşum ben. Gelecek kaygısını yaşamadığım saçma sapan dertlerimi devlet sorunu ettiğim ergenlik yıllarımı çok özledim. Hep cümlelerimizi şöyle kurarız ya  ''18 yaşıma geri dönebilsem'' ya da ''şimdiki aklım olsaydı o zamanlar şunu yapardım '' diye heh ! bu zamanları yaşadığımda aklımda hep Tolstoy'un Bisiklet Teorisi geliyor. Geç kalmışlık hissini iliklerime kadar hissettiğim o an kendimi böyle motive ediyorum işte. Sanki yaşım geçtikçe daha çok çocuksulaşıyorum, eskiden daha olgunmuşum gibi geliyor . Belki de çocukken içimde kalan şeyleri şimdi elde edebilme imkanım olduğu içindir. Bir de yaşı büyüdükçe daha mı çok yalnızlaşıyor insan.. Eskiden günümü gün ettiğim arkadaşlarımla telefonla görüşmek bile bazen yoruyor beni.. Uzanıp öylece tavana baksam diyorum tüm gün.  Ergen dizileri filmleri izleyip, İngilizcemi geliştirmek için yabancı arkadaşlarımla konuşuyorum. Tabii son olan olaylardan sonra insan biraz utanmıyor da değil. Adaletsizlikten açılıyor konu, kadın haklarına geliyor sonra, hatta ekonomiye de değiniliyor aradan sıvışıp kaçmak yada durup sonuna kadar savaşmaya çalışmak   ikileminin ortasında kalıyorum. Ee tabi amazon ruhlu bir Türk kadını olunca hiç bir şeyin altında kalmıyorumda. Bu sıcak havada kendime kış için hırka örüyorum. Kış en sevdiğim mevsimdir benim.

23 Nisan 2021 Cuma

Bu Aralar Neler Oluyor ?




          

Herkese Merhaba :) 

Umarım güzel bir ay geçiriyorsunuzdur. Salgın hastalıkla boğuştuğumuz şu zaman da bir de alerjik öksürüğüm geldi buldu beni bir türlü kurtulamıyorum. Ramazan ayında olduğumuz için gün içinde takviye alamıyorum bu durum beni baya etkileyecek gibi. Salgın, öksürük, ramazan, sürekli evde olma izole zorunluluğu beni tam bir kısır döngünün içine sürüklemiş durumda. Neyse ki hala covide yakalanmadım en azından bunun için gururlanabilirim. Son durumlarda çevremde çok dikkat eden insanlarında salgına yakalandıklarını hata ağır şekilde geçirdiğini görüyorum. Sanırım ne kadar dikkat edersek edelim kendimizi dış dünyadan izole edip dışarıyla bağlantıyı tamamen kesmedikçe bu hastalık bizi teğet geçmeyecek. Yine de tedbirleri elden bırakmamak gerek. Aman dikkat. 

    Ramazan aylarında en çok arkadaşlarımla dışarıda iftar açmayı özledim 2 senedir bunu gerçekleştiremiyorum. Ama yine de bu olumsuzluklarında olumlu bir yönü olduğunu düşünüyorum. Kendimi her gün değiştirmek ve geliştirmek için çabalıyorum. Sıkı şekilde spor yapıyorum aynı zamanda yüz yogasına başladım.

9 Nisan 2021 Cuma

Sana İhtiyacım Var !


        Pandemi döneminde hepimizin çevremizden yada sosyal medyadan sıkça duyduğu  bir cümle  var. ''Bana yardım edin'' ! Bu cümlenin ağırlığı altında çoğu zaman ezilmiş hissediyorum kendimi çünkü elimden gelenin daha fazlasını yapamıyorum. Çocukken mahallenin başına kadar evden pişen yiyeceklerden gönderirdi annem. Kimin kapısını çaldığımı unutabilirim ama elimde bir tabak yemeği gören insanların sıcak gülümsemesini unutamam. Bugün yan komşumun aç olup olmadığını bilmiyorum. Daha doğrusu adlarını bile bilmiyorum. Eskiden çat kapı gittiğimiz evler vardı habersiz hesapsızca.. Şu anda yan komşumun kapısında bile duramam çekinirim. Her zaman büyüklerimden dinlediğim ''Eski Yokluklar'' bugün varlar ama içleri boş, samimiyetsiz. Uzun zamandır aklımı kurcalayan bir dünya düzeni var bu döngüyü kıramam diyordum kendi kendime evet birileri şuan da aç yada birilerinin artığıyla kendilerini doyurmak zorunda çünkü başka bir kesim kendini çatlatana kadar doyurdu. Tek başıma başa çıkamam diye düşünüyordum. Taa kii Çin de yenen yemeğin bugün beni eve tıkması gerçeğiyle tokat gibi karşılaşmamla kendime geldim. Çin bana uçakla belki de 7-8  saat uzaklıkta fakat ben bugün orda yenilen yemeğin sonuçlarına katlanıyorum. Demek ki bir insan birilerinin hayatını bu kadar etkileyebilecek güce sahip demek ki içimizde ki potansiyel hepimizin hayatını değiştirebilir. Bugün daha fazlası için elimden bir şey gelmez. Sizden ufacık bir yardım istiyorum buraya güvendiğim bir kaç vakıf linki bırakıyorum lütfen 1 kişi de olsa bugün birileri tok uyusun. Gece uykuya dalmadan önce  kendimle hesaplaşırken bugün elimden geleni  yaptım demek istiyorum ve buna sizi de ortak etmek istiyorum. Bu yüzden bugün sizinle en güvendiğim vakıflarla tanıştıracağım. Dünya'nın her neresinde olursanız olun teknolojiniz ne kadar gelişirse gelişsin ne kadar refah seviyesi yükselirse yükselsin eğer yardıma ihtiyacınız varsa ve insanlar bunu görmezden geliyorsa ''Coğrafya Kaderdir'' lafı sizin içinde geçerlidir. 

    

4 Nisan 2021 Pazar

Birkaç Film Üzerine

Herkese Merhabaa,
 Öncelikle yazımı okumaya değer bulduysanız çook teşekkür ederim. İlginçtir ki benim için kitap ve film veya dizi önerileri çok streslidir. Hele ki birinin benden film önerisi istemesi beni dakikalarca düşündürebilir. Bu konularda aşırı seçiciyim, aslında bu kadar seçici olmaya gerek var mı bilmiyorum ama kötü bir film izlemek beni aşırı derecede üzüyor ve inanılmaz büyük bir zaman kaybına uğramış gibi hissettiriyor. Bu yüzden eğer film izleyeceksem çok iyi araştırıp bulmayı misyon edindim kendime hele birde herkesin zevkine de güvenmem bu konuda. Kendime de  çok güvendiğimden değil ama sizin için bir kaç güzel film bırakmak istedim buraya umarım beğenirsiniz. 

30 Mart 2021 Salı

Kıssadan Hisse'5 ''HARUT İLE MARUT'UN GİZEMLİ HİKAYESİ ''

    



Rivayete göre Tanrı çook uzun yıllar önce Harut ile Marut adlı iki meleği yeryüzüne insanlara göndermişti. Geliş amaçları ise büyüyü insanlara öğretmekti. Bu amaçla Harut ile Marut Babil şehrine inmişiler ve büyüyü isteyenlere öğretmeye, yaymaya başlamışlar. Fakat öğretmeden önce insanlara ''bu size Allah'ın bir imtihanıdır, öğrendiğiniz bu büyülerin karşılığı ise cehennemdir'' diye uyarılarda bulunuyor Allah'ın onlara bildirmelerini istedikleri her şeyi   bildiriyorlarmış. Ama nafile buna rağmen insanlar büyüyü öğrenmek isteyip büyüyü öğrenmişler ve sonsuza dek lanetlenmişlerdi...

17 Mart 2021 Çarşamba

HAYATIMA BAŞKASININ PENCERESİNDEN BAKIYORUM


 

Bugün kendime biraz zaman ayırdım. Başkalarını düşündüğümüz hep kendimizden verdiğimiz o döngüyü kırmak için attım kendimi boş bir odaya bu zamanı tescillendirmek içinde bir kitapla birlikte oturdum tüm gün. Başkasının hayatının dinleyicisi olmayı bıraktım kendimi dinledim. Kendimi tanıdım, keşfettim, neyin benlik olduğunu neyin beni mutlu edeceğini düşünüp durdum. Ah hepimizin aklının bir köşesinde durmaz mı zaten kendimizle ilgili sorular... Kendimizi ne kadar iyi tanıdığımızı bile bilemiyoruz çoğu zaman, bu hayat kavgasının safsataların içinde kaybolup gidiyoruz, yoğunluktan kendimize nasıl olduğumuzu bile sormuyoruz. Neyin tam sana göre olduğunu anlayamazsın demişti biri.. Bu sözün üstüne yıktım bütün aslalarımı. Neyin bana göre olduğunu bilemem demek ki; daha çok dans etmeli, yemek yapmalı, gezmeli , izlemeli bu hayatta. Her anın içinde kendini bulmalı. Başkalarının ve kendinin çöp kovası olmayı bırakmalı artık. Tek düzelikten çıkmalı, alternatifler bulmalı, yeni deneyimlerden korkmamalı.