30 Nisan 2024 Salı

PARADOKS YAŞAMDAN KÜÇÜK BİR DEMEÇ



Yağmurlu soğuk bir ilkbahardan... 
Bir mail aldım bugün. Geçmişten geleceğe yazılmış mektup türünde bir  mail. Tuhaf icatlar çıkarmışım başıma. Kendime gelecekte elime ulaşması için bir mektup bırakmışım, yazdığımı da unutmuşum beklemiyordum hiç. O kadar her şey yolundayken ve mutlu bir anımda yazmışım ki hadsiz hadsiz tavsiyeler vermişim. Halbuki bu hayatta en sevmediğim şey nasihatlerdir! Geçmişteki ben şuan ki halimi görse ne tavsiyeler verirdi kim bilir.. Hep geçmişe mi dönüp tavsiye vermek isteyeceğiz birazda gelecek için tavsiyelerimiz olsun değil mi.. Belki de mutlu zamanlarımı tozlu raflara kaldırmışken iyi gelmiştir bana bu mektup bilmiyorum ki biraz gülünçte buldum halbuki ama hayatımın uzun bir zamanının yolunda olduğunu hatırlamak iyi gelmedi de değil… 


 Bir günlüğüm var evin her köşesinde dolanan içine sırlarımı yazdığım fakat sanki alelade bir deftermiş gibi davrandığım. Bakmayın önünün günlük olduğuna arkası da şükür defteri aslında. tüm şükürlerimi yazdığım.. Uzun zamanadır gerçek olanları yazmak için almıyorum elime hep karalamacalı bir şeylerle geçiştiriyorum defterimi. Çünkü ne zaman hislerimi bir kağıda döksem aslında yazmak istediklerimi yazmadığımı fark ettim. Ya elim varmıyor yada kabullenemiyorum ya da ben dahil kimsenin bilmesini istemiyorum. Tuhaf ya da ben çok tuhafım. Gizli kilitli bir defterim olsa keşke oraya gerçekten de kimseye söylemek istemediğim her şeyi yazsam. Acaba kaç gün sonra etrafta dolanmaya başlardı o defterde.. Ya da gerçekten çok gizli yerlere saklayacağım türden bir defter mi olurdu..

Mükemmeli yolun başında arama mükemmel yolun  sonunda olur

Bu gece kendimi karşıma alıp konuşacağım ne istiyorsun sen diye soracağım kendime çünkü önüme koyduğum hiç bir şeyden memnun kalamama hastalığına yakalandım. Zevksizlik serzenişlerim son bulmalı artık. bazen hayatın içindeki bir şeyleri olduramıyoruz bu süreçleri durduramadığımız gibi kalıcı olmadığını da bilmemiz gerek. Biraz sakinleşip hayata sakince bakmak gerek hayat yanından şelale gibi akıp geçse bile. Bazen güzel anlar sana teyit edip geçebilir bazen kötü zamanlar sırtına binebilir fakat sonuna kadar o yükle yaşayacak değilsin ya hatırlamam gereken şeyler var yaşamımda kısa bir seyahat yapacağım bugün her şeyi ortaya koyup kendi kendimle dertleşeceğim..


Okuduğum kitapları sık sık unuttuğum için 1000 Kitap uygulamasını indirdim bu hafta okuduğum bütün kitapları kayıt altında tutacağım. Zihnim o kadar yorgun ve boş ki okuduğum kitapları bile artık kayıt altında tutmak zorunda kalıyorum eskiden olsa özetlerini bile çıkarırdım şimdi ise kitap kahramanlarının isimlerini zor hatırlıyorum. Gerçekten zihnimi güzel şeylerle meşgul etmenin zamanı geldi. Eski bene geri dönüş..
müzik için resmin üstüne tık tık 




22 yorum:

  1. Ben de kendime öyle bir mektup yazmıştım, sonra baktım hiçbir şey değişmemiş. Bir daha yazmadım. Şu an eskiye göre daha huzurluyum sadece dünya genelinde olan bitene üzülüyoruz doğal olarak.Ben de her şeye sinir olma takıntımı yenmeye çalışıyorum. :)
    1000Kitap çok iyi, en azından ne zaman ne okumuşum belli oluyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygu yorumun için teşekkür ederim. Hayat bazen ne ileri ne geri akıyor.1000 kitap gerçekten güzel bir uygulamaymış :)

      Sil
  2. Başlıklar çok orijinal okutuyor kendini :)

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Kısıtlı internet bağlantısı ve internet bağlantı sorunlarım var. Bu mektubu daha dikkatli okumak üzere sayfanıza gelmeye gayret edeceğim. İnşAllah unutmam.
    Kaleminize ve gönlünüze sağlık.

    YanıtlaSil
  4. "Bu gece kendimi karşıma alıp konuşacağım ne istiyorsun sen diye soracağım " Müthiş. Ve başlığa bayıldım. Evet, demeç gerekli bir ihtiyaç:)

    YanıtlaSil
  5. hepimiz gibisin sen de hepimiz hissediyoruz bunları bak iyi olmuş bizim adımıza da söylemişsin :)

    YanıtlaSil
  6. Bazen bende de oluyor yazmak istemiyorum şu an yaşadıklarımı, hissettiklerimi ya da düşündüklerimi, istediklerimi falan. Sanırım ilerde ben de dahil kimsenin önceden neler yaşadığımı ve hissettiğimi bilmesini istemiyorum. Dalga geçmelerinden ya da acımlarından korkuyorum. Veya geçmişimle yüzleşmekten. Emin olamıyorum.
    1000 Kitap kullanmayı ben de seviyorum ama inanır mısın okuduklarımı oraya yazmayı bile unutuyorum. Yaklaşık son bir yıldır aşırı unutkan biri olup çıktım ben de. 2 ayda kaç kere banka kartımı bloke ettim şifremi unuttuğum için bilmiyorum.
    Bir ara kendi dertlerime bir çare bulamıyordum ama çoğu arkadaşım bana dertlerini anlatmaya gelirdi. O aralar bir gün ben de oturdum kendi kendime bir dertli Sude oldum bir de derdi dinleyen, seans veren Sude oldum. Sanki karşımda beni dinleyen biri var gibi konuştum, cevapladım. Ki dinleyen biri vardı tabii ki. Ben de işe yaramıştı o dönem, belki denemek isteyebilirsin.
    Kendini iyi hissedeceğin, istediğin gibi güzel şeylerle meşgul edeceğin çok güzel zamanlar geçirmen dileğiyle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sude. ikimizde aynı kişiyiz benimle aynı duygulara sahip birinin olduğunu bilmek beni biraz rahatlattı. Güzel dileklerin için teşekkür ederim aynılarını bende senin için diliyorum..

      Sil
  7. Geçmişten bir ben şimdi bana ne derdi bilemedim ama ben o gençliğimi bir bulsam neler neler diyeceğim de:)
    Ben kimse okumasin diye günlüğümü çok karmaşık bir yazı ile yazıyorum kimse bisey anlamıyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lisedeyken bende aynı taktikte yazardım günlüğümü sonra bende ne yazdığımı unuturdum :) Güzel yorumun için teşekkür ederim DüşTasarımcısı

      Sil
  8. Ben de tüm düşüncelerimi yazamıyorum bazı şeyler sadece bana kalsın istiyorum 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sonradan asla hatırayamıyorum siz hatırlıyorsanız nee guzel :))

      Sil
  9. Zihin yorgun düşmüşse bize boşmuş gibi gelmesi olağandır. Halbuki en ufak kırıntıları bile toplayan zihin, zamanla kendini kapatmaya çalışır. Zihni boşaltmanın en iyi yollarından biridir günlüğe yazmak. Ya da bizi gerçekten anladığını bildiğimiz kişiyle konuşmak da zihni boşaltmaya yardımcı olabilir. Dikkat çekici bir cümlenize değinmek isterim. " Bazen hayatın içindeki bir şeyleri olduramıyoruz..." Bu düşüncenize katılıyorum. Bazen bizim dışında gelişen durumlara müdahale edemeden seyirci kalmak zorunda olduğumuz anlar olabiliyor. Evet, kalıcı olmadığını bilmek, büyük başarıdır. İşte bu noktada zihin olumlu düşünceye geçiş yoluna adım atmış demektir.
    1000 kitap uygulamasını bilmiyorum, sanırım iyi bir uygulama anladığım kadarıyla. :)
    Size, güzel anlarınızın olacağı zamanlar diliyorum. Bu samimi paylaşım için de teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu güzel yorum için asıl ben teşekkür ederim Nazlı Toaç

      Sil
  10. Bu tür ruh hallerini yaşamayan var mıdır? Üzerimize karabasan gibi çullanan o ağırlık hissi çoğunlukla alıkoyar bizi!. Böyle anlarda müzik müthiş bir şifa!.. Bunlar da geçer...Hayatın içinde her çeşit duygu yaşanıyor!. Çok içten ve naif cümlelerle okuduğum çok güzel bir yazıydı!.

    Bu arada bende küçücük kilidi olan böyle bir defter var :)) Öğrencilik yıllarımda Londra'daki arkadaşlarımın bir hediyesi. O minik kare defter geldi bir an gözümün önüne!

    Gülümseyeceğiniz, içinizi güneş gibi aydınlatan...ve tatlı anılarla dolu daha nice güzel günlere...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim Esin Bozdemir. Evet her şey geçti hatta yenileri eklendi her şey geri de kaldı

      Sil
  11. Merhabalar.
    Daha önce sayfanızı ziyaret edip bu mektubunuzu okumaya başladığım da internet bağlantı sorunu yüzünden yarım kalmış ve bunu bildiren bir mesaj bırakarak sayfanızdan ayrılmışım. İlerleyen zaman içerisinde bağlantı sorunum çözüldü, ancak sayfanız okuma listemde hiç yer almadığı için bir de 70'li yaşların verdiği unutkanlık nedeniyle sizi ve sayfanızı unutmuşum. Bu akşam sayfanız okuma listesine düşmüş, hemen sizi hatırladım ve son paylaşımınızı okuyup bir yorum yazdım. Ve akabinde bu yarım kalan okuyamadığım sayfanıza bir göz attım.

    Yazınızda: Geçmişten geleceğe yazılmış mektup türünde bir mail aldığınızı, kendinize gelecekte elinize ulaşması için bir mektup bıraktığınızı, yazdığınızı da unuttuğunuzu ve hiç beklemediğinizi, o kadar her şey yolundayken söz konusu mektubu mutlu bir anınızda yazdığınızı, hadsiz tavsiyelerde bulunduğunuzu paylaşmış ve bu hayatta en sevmediğiniz şeyin ise nasihatler olduğundan bahsetmişsiniz.

    Nasihatlerden kimse hoşlanmaz. Ben, torunlarımla sohbet ederken onlara nasihat etmekten korkarım. Eğer bir tane bile olsa nasihat içerikli bir konuşma yaptığım zaman hemen benden uzaklaşmak için bahane üretirler.
    Gizli kilitli bir defterden bu yazınızda da bahsetmişsiniz. Ben o defterleri biliyorum. Nereden biliyorum, kız torunumun da böyle bir defteri var. Doğum günlerinde defter elinde herkesten doğum günü kutlaması için bir şeyler karalamasını ister. Yazma işi bitince de asma kilidini takar kilitler ve götürür.

    Paradoks yaşamınızdan güzel ve keyifli bir paylaşım okudum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil