16 Aralık 2023 Cumartesi

KENDİ HAYATININ YAN KARAKTERİ OLMAK

Öyle alelade bir anda durup dururken düşüverdi aklıma. Hayatım bir dizi olsa kaç bölüm izlemeye tahammül edebilirdim acaba. Hani bir kafede birkaç arkadaş toplanırsınız ve hep biri daha çok ön planda olur her şey onun başına gelmiştir ve sırasıyla tüm akışı anlatır durur, anlatma sırası size geldiğimde ise yaşadıklarınız o kadar sıradan ve spontane şeylerdir ki sadece şey dersiniz hiç aynı şeyler siz ve o sıkıcı yaşantınız bir kenarda beklerken hayatının başrolü olan arkadaşınız yaşadığı başka bir olayı anlatmaya geçmiştir bile. Tüm buluşma boyunca onu dinleyip kahvenizi içip durursunuz yan karakter olmanın en güzel yanı ise ortaya söylenen tatlıdan en çok size pay düşmesidir dinlerken bir yandan da yer durursunuz.
Gerçekten hayat bir diziyse ve ben başka birinin hayatının yan oyuncusu kadrosundaysam….
İşte geçenlerde aklıma bu soru geldi. İş yerinde moladayken iş arkadaşlarımdan biri hayatın nasıl gidiyor diye sordu sıradan ama problemsiz sıkıcı fakat rahat gibisinden bir cümle kurmuştum evet hayatım o kadar sıradan ki insanlar sorduğunda ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Sıradan ama problemsiz dediğim hayat baş belam olmaya başladı, sanırım sıkıldım da yakın dediğim insanlar beni yalnızca iyi bir dinleyici olduğum için aramaya başladıklarında dertlerini sıkıntılarını anlattıklarında daha iyi anlıyorum bencil olmanın kıymetini bencil olmakta değerli bir şeydir aslında  daima sizi birinci yapar tabi dozunu ayarlayabilirseniz.
2023 benim için çok değişik bir seneydi. Özellikle sonlara doğru 27 yaşla birlikte elekten geçirdim herkesi çoğu kişiyi de eledim gitti. Artık yola yeni bir senaryoyla ve kült bir kadroyla devam.


                                                        🌾

18 yorum:

  1. Veda ettiklerimizle birlikte hoş geldin dediğimiz insanlar da olabiliyor. Ama yaşım ilerledikçe bir insanı hayatıma dahil etmenin eskisi gibi kolay olmadığını da fark ediyorum. Çünkü, ne zaman eskisi gibi ne de insanlar…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birpembesever, kesinlikle öyle ve ben son zamanlarda eski arkadaşlarımı da süzgeçten geçirir oldum

      Sil
  2. Eline sağlık güzel paylaşım bazı cümleler altı çizilesi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel yorumun için teşekkür ederim terspabuclar

      Sil
  3. Kendi hayatını başkalarınınkiyle kıyaslamayı bırakınca sıkıcı bir hayat yaşamanın bile ne kadar kıymetli olduğunu anlıyorsun aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle kendi yolunda sıkıcı ama problemsiz bir hayat en güzeli

      Sil
  4. Hayatta ruh sağlığını korumak için bazı insanları elemek iyidir ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel yorumuna katılıyorum Derya, teşekkür ederim

      Sil
  5. iyi anlatıcılar bir nev’î usta stand-up’çı; sit-com tarzı, en fazla üç saniyelik balık hâfıza kalabalığa hitab eden, meraka, ilgiye, tribün coşkusuna oynayan ve klişe, ezberden mürekkep, kendini sürekli tekrârdan ibâret…
    yazmak, yazabilmek asıl kaabiliyet, mârifet; kâinatı, tabiati, insanı, hayatı sıkı rasat, isâbetli etüd etmeyi, iyi dinleyen, iyi yorumlayan olmayı gerektiren..
    aynı hikâyeyi farklı ortamlarda milyon kez anlatmak anlatıcıyı popüler usta yapar.. aynı yazıyı üç kez üst üste yazın, yayınlayın, çok zaman geçmez kimseler uğramaz olur, orda öylece durmaktan örümcek ağı bağlamaya başlar bir süre sonra..
    asıl devinim, asıl renk, asıl heyecan getirecek olan, önümüzden akıp giden, uzanıp dokunmadığınızda, çok geçmeden gözden kaybolup gidiverecek, içinde olağanüstülükler gizleyen hayatın gizemini farkedip, uzanıp ondan damlalar süzmek; kimse için değil, kendimiz için ve kimsenin umursamasına zerre de ihtiyaç duymadan..
    heyecan adrenalin demek, adrenalin yaşama sevinci.. ve bu, sayısız göz alıcı enstrümanıyla gözlerimize ustaca perdeler çeken, kalp gözlerimize bile simsiyah bağlar vurmaya çalışan, andıkça yeniden yaşanılacak mâzî bırakmayan meş’ûm zamanlarda biofilik olmak için en küçük bir heyecana bile ihtiyacı var insanın ve yazmanın heyecanı hiçbir şeyde yok..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nezirin biri, öncelikle bloğuma uğradığın için ve bu güzel yorumu bıraktığın için çok teşekkür ederim. Cümlelerini okurken aklıma klasik herkesin okuduğu kitaplar geldi bazı yazılar öyledir ki herkes evinde saklamak ister bu yüzden herkesin ortak tarafı evinde bulunan aynı kitaplardır. Bende yazıları anlatıcılardan daha çok severim ama bir komedyenden okumak değil onu dinlemek isterim.. Anlatmak istediğim çok basit şeyleri bile hayatında çok büyük bir olaymış gibi aksettiren ve dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanıp insanlar insanlarımız.. İşte bu insanlar benim hayat enerjimi öyle bir çekiyorlar ki sanki bu hayatta yalnızca onlar var ve ben onların etrafında dolaşan bir uyduyum karakterim gereği fazlaca empati yapan ve bir ahtapot gibi kendi parçasından kopartıp vermekten gocunmayan biriyim böyle insanlar için daha kolay bir avım yani sadece bu insanlardan çok yoruldum ve kelimeler öylece dökülüverdiler yorumun için çok teşekkür ederim iki taraftan olaya bakıp tahlil yapman çok hoş. Lütfen daha fazla sayfama uğra hoşçakal :)

      Sil
    2. öncelikle;
      şu, karşılık satırlarınız sayfanıza başyazı olarak asılacak nezahet, nefâsette.. bunu yapsanız, okuyan o an dersini alır, haddini hududunu anlar, kendine çeki düzen verir..

      “çok basit şeyleri bile hayatında çok büyük bir olaymış gibi aksettiren ve dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanıp insanlar insanlarımız.. işte bu insanlar benim hayat enerjimi öyle bir çekiyorlar ki sanki bu hayatta yalnızca onlar var ve ben onların etrafında dolaşan bir uyduyum karakterim gereği fazlaca empati yapan ve bir ahtapot gibi kendi parçasından kopartıp vermekten gocunmayan biriyim böyle insanlar için daha kolay bir avım yani sadece bu insanlardan çok yoruldum”
      fıtratınız bu ve bunları söylüyorsunuz?!. böyle bir dünya, böyle bir zamanda bu hassasiyet, bu rikkatle siz çoktan yanmışsınız..allah nazarında çok kıymetli hususiyetler bunlar.. lâkin kul pazarında?!.
      eğer de korunaklı kutsal bireysel alanınızın sınırlarını çekincesiz, iyi ve saf niyet, itimad gösterip açarsanız her tür muzır mahlukatın açıkbüfe yağmasına maruz kalırsınız..
      anlayan, kıymet bilecek insanevladı beklerken, etrafınıza tam da dediğiniz, o, insan enerjisini emen, ruhunu kemiren, kalbine ağırlık veren, bundan beslenen kemirgen kurtçuk, tufeylî böcek tabiatlılar üşüşür..üstünenarsist olmaları da cabası.. yetmez, dönüp diş kirâsı isterler?!.
      sayfanız…
      sanal edebiyat siteleri, günlük sayfalarının ilk hayat bulduğu günden bu yana bi sayfa edinip kendimizce yazarken tevafuk eseri rastladığımız okunası sayfalar oldu.. o sayfalarda yazı altlarına uzun yorumlar düşmeyi yazmaktan ziyâde sevdim..
      sayfanızı da yazılarını iştiyakla okuduğum kıymetli akan’ın vesilesiyle farkettim..
      kişisel blogların husûsiyeti, tevâzusu ve iddiasızlığı… amatör ruhla kaleme çekilen yazıların farklı bir rayihası var, ruhta farklı bir efekt meydana getiriyor, başka bir tat bırakıyor okur damağında.. çoğu tanınmış kalem erbâbının bile imreneceği güzellikte satırlar, derinlere işleyecek sözler dökülüyor nice amatör denilen kalemden..
      konularda envâi renk, özgün düşünceler, zorlamasız, ifade biçimi, rahatlığı enteresan kılıyor yazıları, yazanları..
      ilk satırdan son noktaya bozulmayan insicam,
      okuyanı düşünmeye sevkediyor, karşılık yazmaya da teşvik oluyor..
      ciddî ilham da, keşfedip, gelip okuyana..

      Sil

    3. yorum yazısı uzun.. kabul etmedi sistem..

      belki ilgi alanınızda değil, lâkin piyasasının genelde populist şöhret yazarları için de bulunmaz hazine; kendince yazan kalemlerin kendince sayfaları..
      normalde açıktan tenezzül buyurmazlar amatör bulduklarına, dediklerine, lâkin özelde gizliden gelir, okurlar, alacaklarını da alırlar..
      ilhamdan zarar gelmez de,
      üniversitelerde hocaların çokça yaptıkları, aslında üzerinden geçindikleri iki fenâ şey; biri, öğrencilere asistanlarına asist ettirmek, yazdırmak, asıl daha fenâsı, intihâl..
      kıyı köşe yerlerden bulur, kes kopyala yapıştır yaparlar.. yapmayanı azdır..
      intihâl uluslararası ciddî sorundur da..

      nice kendince yazı dediğimiz, gerçekte doğrudan insanın kalbine yürüyecek satırlarla dolu.. bunları kim ve ne için ve nasıl yazarlar; ciddî merak konusu olmalı.. düşüncenin çetrefillendiği, yol ayrımına getirdiği yer de bura; sahi; kim, ne için ve nasıl yazar?!.
      yazmak, yazabilmek hakikaten mühim!. bazısı zevk için, keyifle yazar.. bu, genelde dünya hayat insan derdi olmayan, şâhâne bir kafa konforuna sahiplerin işi.. bazısı şöhret için, bazısı kalemden geçindiği için, hassas birileri de sırf hayata tahammül, gününü gündemi geçmişi acısını yazdığı sürece unutmak, yazdığı sürece yaşamaktan kasılan kalbini rahatlamak, akıl ruh sağlığı için..

      uzun ve karmaşık yazmak… yazmaya dalınca çok şeyi unutuyor olmaktan olsa gerek?!.
      uzun yazmak bir tür hastalığım.. okuyacak olanı nerdeyse oksijensiz bırakacak kadar uzun paragraflar.. kısa yazamıyorum ve kısa cümlelerle.. bazen nerdeyse bir sayfa süren, noktasız, satırbaşsız cümleler; dönüp okurken ben yoruluyorum.. çokça yazdığım zamanlardan kalma alışkanlık ve kaç otuz kırk elli yıl olmuş, hâlâ tâmir tımar telafi edemedim?!.
      ve buna çokça yazılır;

      “yürüyorum yollar çok taşlı, sanki yan yollar daha düz daha kolay aşılası ama geçemem oraya
      gözüm almıyor oraları yürüyorum kendi yolumda dağ tepe...

      düştüm dizlerim kanadı, acıyor ama yine yürüdüm..
      dinlenecek bir mesken buldum oturdum, meğerse bir serapmış kalktım, susadım, yürüdüm...

      kabuk bağladı yaralarım sevinçle yürüdüm sonra yine düştüm

      kabuk bağlayan yaralarım daha çok kanadı bu sefer ağlamadım biliyorum artık bu acıyı

      yola baktım en başındayım...”

      ve inşallah!.

      yazdırdığınız için teşekkür benim borcum asıl!. eyvallah!.
      inşallah yeni yazılarınız vesîle olur yazmaya!.
      allah’a emânet olun!.

      Sil
  6. Aynı ben dedim okurken. Benim de sıradan hayatım. Sanki herkes, her gün Farklı olaylar yaşıyormuş gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyse ki şikayet ettiğim o monotonluktan çıktım ben...

      Sil
  7. olur bazeen :) insanın hayatı bir nuri bilge ceylan filmi gibi sıkıcı olur ama bazen de john wick gibi heyecanlııı oluuur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amaan ikisinin ortası iyidir inişli çıkışlı hayat istemem ben

      Sil
  8. Çoğu insanın hayatı sıradan öyle film gibi olanlar binde bir (o da problemli olabilir o riski almak ister misiniz?). O yüzden çok da takılmamak lazım:)

    YanıtlaSil