14 Temmuz 2022 Perşembe

Bunalım Perileriyle 5 Çayı




Sıcacık bir temmuz ortasına gelmişiz bile. Zamanın bu kadar hızlı akmasına artık şaşmıyorum,zamana yetişemez olmuşum ben. Akışına bıraka bıraka akışkan olan halim bunalım perilerine yakalandı bugün.
                                    
                                           &

Uzun zamandır yurt dışına taşınma gelgitlerim vardı. Dün gece bunun üzerine bir rüya gördüm. Amerika'ya taşınmışım ben LA'ya ya da San Fransisco'ya tam emin değilim. Rüyamdan uyanır uyanmaz hayır dedim ben bu ülkeden taşınamam aşırı ilginç ama hiç mutlu hissetmedim hiç bir şey bana ait değildi koşuyordum rüyamda fakat sokaklar bana ait değildi. Bastığım yer bana ait değildi huzursuzluk  kapladı içimi aitsizlik duygusuyla uyanıverdim birden. Meğer ne önemli şeymiş bulunduğun yere ait hissetmek. Dostoyevski'nin de dediği gibi ''Dünyanın en zor  hissi kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur. ''   Bu cümlenin doğruluğunu teyit etmiş oldum. Bir rüyaydı bu ama gerçek duygular içeriyordu. 

                                     &

Bir kahve yaptım bugün. Boş boş durdum bütün gün. Canım ne zaman sıkkın olsa boş boş dururum ben. Arkadaşım aradı canı ne zaman sıkkın olsa başka şeylerle meşgul edermiş kendini. Ben öyle değilim. O anı yaşamam lazım onu orada çözüp öyle yola devam etmem lazım. Yoksa artık yol boyunca arkadaşım olur yanımda. Böyle ortada bir sebep yokken canımın sıkkın olduğu zamanlarda hep ''Ben Kimim'' sorusunu soruyorum. Kendimi zorla döngü halinde olan bir paradoksun içine  soku veriyorum. Cevapsız olan bütün soruları soruyorum kendime. Ben kimin ne'siyim ? Annemin kızı mıyım ben ? Kendimin sahibi miyim ? Yolda yürüyenin yabancısı mıyım ?  Camlı balkonunda çiçeklerine suyunu veren can dostu muyum ? Bunları düşünürken aklıma Twitter'da çok gezen 7 yaşında ufacık bir çocuğun yazdığı dizeler geldi.