Karıncalarında yaşamaya hakkı vardır ama benim evimde değil !

 Şu an saat 20.00  evde kimse yok. Tek başımayken çay koymak   için girdiğim mutfakta bir saldırıya uğradım. Hayatımın hiç bir köşesinde bu kadar karıncayı bir arada gördüğümü hatırlamıyorum. Hani küçükken yuvalarına ekmek taşıyan karıncalara yardım olsun diye evden getirdiğimiz ekmekleri yuva deliklerinin içine doğru ufalardık ya orada ki karıncalardan daha çok karınca gördüm bugün. Bu bir istila ! Sanırım evimden taşınmam lazım çünkü beni istemiyorlar. İşin ilginç tarafı çadırlarını nereye kurduklarını bilmediklerim bu karıncalar gündüzleri evde yoklar. Onlarda sabah 9 akşam 5 mesai saati çalışıyorlar sanırım. 1 tanesini bile gündüzleri görmediğim o karıncalar geceleri kumpas kurar gibi her yere ( yattığım oda hariç) saldırıp bir anda yok oluyorlar. Bu eski bir Türk savaş taktiği olabilir hiç bir fikrim yok.

Neyse mutfağa girdiğim an  yeter artık diyip hepsini elektrik süpürgesiyle çektim. Daha öncesinden hepsini bir araya toplayıp dışarıya atıyordum fakat geri geliyor olmalılar ki her geçen gün daha da çok çoğalmış buluyorum. Bu seferde yine aynısı yaptım. Hepsini elektrik süpürgesiyle toplayıp bir torbanın içine koyup evden uzak bir yere götürdüm. Eve döndüğümde yine evdelerdi... Dönmüşleerr. Beni görünce hemen kaçışmaya başlasalarda artık birbirimizin düşmanı olduğumuzun farkındayız. Kiracısını istemeyen ev sahibi gibiyim. Evden çıkartmak istiyorum fakat kontratlarına aykırı. Şu anda  ilk hamle kimden gelecek bilmiyorum. An itibariyle bir toplantı halindeler mutfak halısının altında öncülerini dinliyorlar. Ben ise James Bond gibi tek tabancayım. ( gece beni yemelerinden korkmuyor değilim.) Her neyse eğer karıncalar evimi terk ederlerse bu yazıyı da onlara saygımdan silerim. Üstlerinde orantısız bir güç kullanmak istemediğim için canice bir harekette bulunmak istemiyorum. Herkes kendi döngüsünü bir şekilde devam ettirmek zorunda fakat bu olay lütfen benim evimde olmasın. 

Küçük bir kıssadan hisseyle yazımı noktalamak istiyorum bir gün Monarosa'nın evindeki karınca ağustos böceğine neden boş boş duruyorsun mutfağa gidip yemek stoğu yapsana kış geliyor demiş. Ağustos böceği ise yok artık başkasının rızkına göz mü dikeceğim diyerek sazını çalmaya devam etmiş. Sazını çalan ağustos böceği sıcacık evinde tüm kışı geçirirken Monarosa'nın mutfağındaki karınca dışarıya atılmış ve evsiz kalmış. Son.

(Yazı hatalarım için özür dilerim. Okumadan yayınlayacağım. Çünkü biraz sinirliyim. )