“Nasılsın?” – “Hiç.”
“Ne yapıyorsun?” – “Hiç.”
Kötü anılar içinde eridim, izlerim silindi. Etrafımla kavgam bitti, içimdeki fırtınalar dindi. Ve o an fark ettim. İçimdeki sessizlik, hiçlikmiş. Kendimi kaybolmuş sanıyordum; meğer kendimi yeniden doğuruyormuşum. Şu an bir kelebeğin ilk hâli gibiyim, kozada… Büyümeme daha çok var. Ama biliyorum ki bu hiçlik, varoluşun ağırlığını taşımama yardımcı olacak ve bir gün güzel bir kelebek olarak uçacağım.
.jpg)







