29 Eylül 2022 Perşembe

Karıncalarında yaşamaya hakkı vardır ama benim evimde değil !

 Şu an saat 20.00  evde kimse yok. Tek başımayken çay koymak   için girdiğim mutfakta bir saldırıya uğradım. Hayatımın hiç bir köşesinde bu kadar karıncayı bir arada gördüğümü hatırlamıyorum. Hani küçükken yuvalarına ekmek taşıyan karıncalara yardım olsun diye evden getirdiğimiz ekmekleri yuva deliklerinin içine doğru ufalardık ya orada ki karıncalardan daha çok karınca gördüm bugün. Bu bir istila ! Sanırım evimden taşınmam lazım çünkü beni istemiyorlar. İşin ilginç tarafı çadırlarını nereye kurduklarını bilmediklerim bu karıncalar gündüzleri evde yoklar. Onlarda sabah 9 akşam 5 mesai saati çalışıyorlar sanırım. 1 tanesini bile gündüzleri görmediğim o karıncalar geceleri kumpas kurar gibi her yere ( yattığım oda hariç) saldırıp bir anda yok oluyorlar. Bu eski bir Türk savaş taktiği olabilir hiç bir fikrim yok.

4 Eylül 2022 Pazar

Mutluluk Nerede Bilmiyorum Ama Burada Değil

  


Ne düşündüm dün , Eylül ayına ne çok sorumluluk yüklüyoruz öyle. İnsan karşısına alıp hesap soramayacağı bir nesneye sorumluluk yükler mi hiç? Sosyal medya o kadar ilginç bir yer ki insanlar günlere sayılara aylara farklı anlamlar yükleyebiliyorlar. Eylül ayıda onlardan birisi. Eylül yazın bitimi sonbaharın başlangıcı benim için. Tam bir bahar, kış kızıyım. Eğer bir yaz ayını tatil yaparak geçirebiliyorsam o yıl yaz kızı da olabilirim elbette. Fakat evinde yada iş yerinde tüm gün kapalı bir kutunun içinde hapsolarak yaşanılan yazı nasıl sevebilirim ki. Eylül'e bir sorumluluk yüklemedim. Eylülden güzellikleri de getirmesini dilemedim.
                                                                  &
Mutluluk: Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu.

 ''Birine geri almaksızın hiç bir şeyi ödünç verdiniz mi? Evet geri almaksızın ödünç vermek'' Mutluluğun anlamına baktım. Beni tatmin eden evet benim için mutluluğun anlamı budur diyebileceğim bir tanımla karşılaşamadım ne yazık ki. Hep birilerine verilen ödünün sonucunda alınan durummuş gibi anlamlandırılmış. Hep mutlu olmak için çaba sarf etme ve başkasından geçme durumu vardı. Sahiden mutluluk başkasına verilen ödünler midir ? Ya da bir yaşam stili mi? Aslında bu konu hakkında bir şeyler yazmaya biraz çekindim. Mutluluğun tanımını bildiğimi düşünmüyorum. Çok göreceli olması ve bence spesifik bir örnekle tanımlanamaması durumu biraz zorlaştırıyor. Zaten 146 ülkenin içerisinde mutluluk sırası 104. olan bir ülke için bunu sorgulamak çok mantıklı değil. 

13 Ağustos 2022 Cumartesi

Boşluk ve Arkadaş

"Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok.'''     

                  -Freud'un kızına yazdığı mektuptan 


                                          (Müzik için resmin üstüne  tıklayınız)

Boşlukta asılı kalmanın ne demek olduğunu bilir misiniz ? Evet evet boşlukta kalmanın. Bir sabah kalkarsınız zaman  akıyordur ama siz durmuşsunuzdur. Anlamını yitirmiş olan tüm nesnelerin içinde kenara itilmişsinizdir. Tuhaf bir farkındalık.. Etrafınızda geçen olayları takip edersiniz ama algılayamazsınız , senaryoda rolü biten bir oyuncu gibi. ''İnsan kendi ördüğü anlam ağlarında asılı kalmış bir hayvandır '' demiş Geertz. Ne tuhaf ağlar bozulsa boşluğa düşüyor zarar görse boşluğunda asılı kalıyor insan...  

                                                                &

Bugün böyle bir gün i ş t e...

Çok sıcak ve güneşsiz bir gün. Gökyüzünün bir derdi var galiba ağlayacak ama ağlayamıyor gibi. Ay ne kötü bir ruh halidir o.  Gökyüzü kavrulan saçlarını (rüzgarlarını) boğazıma sarıp beni daraltırken bir yazı yazmak istedim. Normalde günlerim çok atraksiyonlu geçer olaylar silsilesinde kendime sinecek bir yer bulurum ama bugün acayip bir şekilde sıkıcı geçti. Hiçbir şey yaşamadım. Öyle silinik bir gündü benim için.  Hala akşam yemeğimi yemedim onun vermiş olduğu hafif bir baş ağrısıyla birlikte günün anlam ve önemini bulmaya çalışıyorum. Sanırım bu anlamsız günü güzel bir arınma gecesiyle bitireceğim. (11.08.22)

                                                             &

14 Temmuz 2022 Perşembe

Bunalım Perileriyle 5 Çayı




Sıcacık bir temmuz ortasına gelmişiz bile. Zamanın bu kadar hızlı akmasına artık şaşmıyorum,zamana yetişemez olmuşum ben. Akışına bıraka bıraka akışkan olan halim bunalım perilerine yakalandı bugün.
                                    
                                           &

Uzun zamandır yurt dışına taşınma gelgitlerim vardı. Dün gece bunun üzerine bir rüya gördüm. Amerika'ya taşınmışım ben LA'ya ya da San Fransisco'ya tam emin değilim. Rüyamdan uyanır uyanmaz hayır dedim ben bu ülkeden taşınamam aşırı ilginç ama hiç mutlu hissetmedim hiç bir şey bana ait değildi koşuyordum rüyamda fakat sokaklar bana ait değildi. Bastığım yer bana ait değildi huzursuzluk  kapladı içimi aitsizlik duygusuyla uyanıverdim birden. Meğer ne önemli şeymiş bulunduğun yere ait hissetmek. Dostoyevski'nin de dediği gibi ''Dünyanın en zor  hissi kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur. ''   Bu cümlenin doğruluğunu teyit etmiş oldum. Bir rüyaydı bu ama gerçek duygular içeriyordu. 

                                     &

Bir kahve yaptım bugün. Boş boş durdum bütün gün. Canım ne zaman sıkkın olsa boş boş dururum ben. Arkadaşım aradı canı ne zaman sıkkın olsa başka şeylerle meşgul edermiş kendini. Ben öyle değilim. O anı yaşamam lazım onu orada çözüp öyle yola devam etmem lazım. Yoksa artık yol boyunca arkadaşım olur yanımda. Böyle ortada bir sebep yokken canımın sıkkın olduğu zamanlarda hep ''Ben Kimim'' sorusunu soruyorum. Kendimi zorla döngü halinde olan bir paradoksun içine  soku veriyorum. Cevapsız olan bütün soruları soruyorum kendime. Ben kimin ne'siyim ? Annemin kızı mıyım ben ? Kendimin sahibi miyim ? Yolda yürüyenin yabancısı mıyım ?  Camlı balkonunda çiçeklerine suyunu veren can dostu muyum ? Bunları düşünürken aklıma Twitter'da çok gezen 7 yaşında ufacık bir çocuğun yazdığı dizeler geldi. 

10 Eylül 2021 Cuma

Kıssadan Hisse '6 ''YOLUN ÜZERİNDEKİ KAYA''

 Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken. Ben bağda üzüm bekler, derede odun yükler iken. Bir varmış, bir yokmuş, masalın yalanı mı olurmuş...

                                                      & 

Masal o ya..  Bir zamanlar adı bilinmeyen bir ülkenin kralının aklına bir fikir gelmiş hemen askerlerine bir emir vererek sarayının yolu üzerine  kocaman bir kaya koydurmuş. 


Kendisi de gelen geçenlerin tepkisini görmek için ağaçların arasına saklanarak tüm gün yolu izleyeme başlamış. Sabahtan öğleye kadar ülkenin ileri gelenleri, zengin tüccarları, saray görevlileri ve pek çok kişi yoldan geçivermiş. Hepsi kayanın etrafından dolaşarak yollarına devam etmişler, pek çoğu da kızarak krala söylene söylene  verdikleri bu kadar vergiye rağmen kralın yolları bile temiz tutamadığını düşünüp yollarına devam etmişler. En sonunda saraya meyve ve sebze getiren bir köylü çıkagelmiş.

10 Ağustos 2021 Salı

Dertleşelim




 Merhaba,

    2021'in bitmesine 5 ay kaldı. Benim aklım hala 2019 'da parkta oturmuş kankalarıyla çay içiyor . Geçen zamanın nasıl geçtiğini anlayabilen var mı ? Gözlerimi bir açtım 25 olmuşum ben. Gelecek kaygısını yaşamadığım saçma sapan dertlerimi devlet sorunu ettiğim ergenlik yıllarımı çok özledim. Hep cümlelerimizi şöyle kurarız ya  ''18 yaşıma geri dönebilsem'' ya da ''şimdiki aklım olsaydı o zamanlar şunu yapardım '' diye heh ! bu zamanları yaşadığımda aklımda hep Tolstoy'un Bisiklet Teorisi geliyor. Geç kalmışlık hissini iliklerime kadar hissettiğim o an kendimi böyle motive ediyorum işte. Sanki yaşım geçtikçe daha çok çocuksulaşıyorum, eskiden daha olgunmuşum gibi geliyor . Belki de çocukken içimde kalan şeyleri şimdi elde edebilme imkanım olduğu içindir. Bir de yaşı büyüdükçe daha mı çok yalnızlaşıyor insan.. Eskiden günümü gün ettiğim arkadaşlarımla telefonla görüşmek bile bazen yoruyor beni.. Uzanıp öylece tavana baksam diyorum tüm gün.  Ergen dizileri filmleri izleyip, İngilizcemi geliştirmek için yabancı arkadaşlarımla konuşuyorum. Tabii son olan olaylardan sonra insan biraz utanmıyor da değil. Adaletsizlikten açılıyor konu, kadın haklarına geliyor sonra, hatta ekonomiye de değiniliyor aradan sıvışıp kaçmak yada durup sonuna kadar savaşmaya çalışmak   ikileminin ortasında kalıyorum. Ee tabi amazon ruhlu bir Türk kadını olunca hiç bir şeyin altında kalmıyorumda. Bu sıcak havada kendime kış için hırka örüyorum. Kış en sevdiğim mevsimdir benim.

23 Nisan 2021 Cuma

Bu Aralar Neler Oluyor ?




          

Herkese Merhaba :) 

Umarım güzel bir ay geçiriyorsunuzdur. Salgın hastalıkla boğuştuğumuz şu zaman da bir de alerjik öksürüğüm geldi buldu beni bir türlü kurtulamıyorum. Ramazan ayında olduğumuz için gün içinde takviye alamıyorum bu durum beni baya etkileyecek gibi. Salgın, öksürük, ramazan, sürekli evde olma izole zorunluluğu beni tam bir kısır döngünün içine sürüklemiş durumda. Neyse ki hala covide yakalanmadım en azından bunun için gururlanabilirim. Son durumlarda çevremde çok dikkat eden insanlarında salgına yakalandıklarını hata ağır şekilde geçirdiğini görüyorum. Sanırım ne kadar dikkat edersek edelim kendimizi dış dünyadan izole edip dışarıyla bağlantıyı tamamen kesmedikçe bu hastalık bizi teğet geçmeyecek. Yine de tedbirleri elden bırakmamak gerek. Aman dikkat. 

    Ramazan aylarında en çok arkadaşlarımla dışarıda iftar açmayı özledim 2 senedir bunu gerçekleştiremiyorum. Ama yine de bu olumsuzluklarında olumlu bir yönü olduğunu düşünüyorum. Kendimi her gün değiştirmek ve geliştirmek için çabalıyorum. Sıkı şekilde spor yapıyorum aynı zamanda yüz yogasına başladım.