1 Nisan 2023 Cumartesi

Ama benim koşmam gerek 'kendimle seans'

 Karanlıktan gelicekler önünde dikilecekler, sarı sarı dişleri olucak, sivri pencereleri olucak, yakalayacak sanıcaksın ama hep sen kazanıcaksın, ben sana koşmayı öğreticem, içinden gülmeyi öğreticem.

Sanki uzun zamandır yaşamıyormuş hissiyatım var bir döngünün içinde hissediyorum kendimi sabah uyanıyor, işe gidiyor, çalışıyorum eve geliyor uyuyor sabah uyanıyor işe gidiyor... işte tüm hayatım bu. Aklımda bu aralar tek bir şarkı var içimden sürekli onu mırıldanıyorum. Kendimi o şarkıya yakıştırıyorum ve yoluma devam ediyorum yürüyorum ama nereye gündüz mü gece mi yollarım da çiçekler mi var taşlar mı bu hayatı hangi yaşamımda yaşayacağımı düşünüyorum daha kaç kere geleceğim dünyaya hangi yaşamım beni dinlendirecek. Şükrediyorum elimdeki imkanlara sonra elime bakıyorum ne için çabalıyorum nerede zamanımı sattığım paralarım bu hayat benden neden sürekli almak zorunda ve ben neden bir karadeliğe doğru süzülüyorum tüm varlığımla. Dur sorgulama sakın eğer sorgularsan uyanırsın.
                                                          &
Ne zamandır buralarda olmadığımı bile unuttum. Biraz zihinsel olarak yorulduğum zamanlardayım kendimden uzakta bir yerlerde farklı bir Esra'ya ayak uyduruyordum. Bu yüzden biraz ona izin verdim rutin işlerimi aksattım mart ayında hiç kitap okumadım kütüphaneye gitmeyi özledim. Bazen böyle olur dimi bir arkadaşım aradı şimdi onunla konuştum gündelik şeylerden. Hiç konuşasım yoktu ama mecburiyetten açtım normalde böyle biri değilimdir ben  bilmiyorum hala daha tanıyamıyorum kendimi yeni insanlar yeni ortamlar yeni olaylar tanıttıkça kendini değişiyorum ben de. Tek bildiğim çizgilerimin olduğu eskiden keskin olan o çizgilerde  artık biraz aşındı sanki. Hiç bir şeyi hiç kimseyi yargılamıyorum yollarına kafamı şöyle bir uzatıyorum, bazen yok bana göre değil diyor çekiliyorum bazen de kendime o yollarda patikalar açıyorum. Bencil değilim bencil olmak istiyorum kötü bir şey değil bu paylaşmak istemiyorum artık hiç bir şeyimi başarılarıma neden aramak iltifatlara fazla mütevazice cevap vermek istemiyorum. Bir başarı varsa bu benimdir kimseyi ortak etmek istemiyorum kendime  
                                                              &
Yeni yıla girmeden önce bir liste yapmıştım hala daha uygulamaya geçemedim bu ayla birlikte listemi tamamlamak üzere bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Lütfen tanrım lütfen bu basit istekler karşısında yoluma kayalıklar koyma çok çabuk pes ederim ben lütfen yanımda ol. 


bu aralar beynimde yatan şarkıyı duymak isteyenlere * (gife tıklaya bilirsiniz) 



20 Şubat 2023 Pazartesi

Okuduğum Kitaplar Üzerine 3' Mücadeleci Karakterlerin Babası Jack London

 


'Senin de fikirlerin tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş'

JACK LONDON OKUMAK 
London London Jack London. Okumalarıma son sürat devam ederken yaşadığımız o bizi derinden sarsan olay üzerine ara vermek zorunda kaldım. ''Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir.'' demiş John Lenon. Böyle bir şey başımıza geldi ne yazık ki! Kalbimden buraya dökmek istediğim çok şey var ama kin kusmak kötü konuşmak hırs bürümek istemiyorum kalbimde tanımadığım öyle duygular yeşerdi ki... Tüm Türkiye olarak zor bir dönemden geçtiğimizi biliyorum buna rağmen her şeyin düzeleceğine dair tohumlar ekiyorum kalbime.. (Tüm dileğim Rabbimden bizi bir daha böyle bir olayla karşılaştırıp çaresiz bırakmaması.. Vesile olanları da yalnızca ona havale ediyorum.) 
   
Evet Amerikalı ama halkın adamı olan Jack ustanın hali hazırda kaç kitabını bitirdiğimi bile hatırlayamıyorum. Adam yememiş içmemiş yazmış bu arada laf olsun diye demiyorum gerçekten yememiş içmemiş yazmış...


3 Ocak 2023 Salı

Dikkat ! Bu Seri Yalnızca Kitap Önerisi İçermektedir'' Okuduğum Kitaplar Üzerine 2 '

                                            

''Hepimiz  Gogol'un Paltosundan Çıktık''                                 

                                                 GOGOL OKUMAK 

Bu seriyi başlatırken hafif  heyecanlıyım aslında  çünkü  kitaplar hakkında yazı yazmak  pek  harcım değilmiş gibi hissediyorum. Beni  bilirsiniz ben devrik cümleleri severim  yazarken de konuşurmuşçasına bir çırpıda yazarım  ve biter.  Eee şimdi ne yapacağım çetrefilli bir işe kalkıştık bir de serinin başlangıç ismine bakın… Umarım Gogol mezarından kalkıp benim yazıyı da sobasında yakmaya kalkmaz.

Nefesler tutulsun. Gogol serisi başlasın.👃
                    
İlk Önereceğim Kitap: ''BİR DELİNİN ANI DEFTERİ ''📖

Yoksul bir hayattın içinde yaşamaya çalışan ve kendi halinde bir memur olan Aksentiy İvanoviç'in sıkıcı sıradan hayatı çalıştığı dairenin müdürünün kızana aşık olmasıyla değişir. Bu aşk onun için imkansızdır çünkü aralarında sınıfsal fark vardır. Bu aşkın imkansızlığına kendini o kadar kaptırır ki bir gün gördüğü bir haber sonucunda  kendini farklı bir kimlikte farklı bir yerde görmeye başlar. Artık o İspanya Kralı 8. Ferdinand'dır. Kendini buna o kadar inandırır ki en sonunda kendini akıl hastanesinde bulur. 

Ahh o kadar akıcı bir kitap ki  hemen bitiveriyor. Bu kitaba puanım 10 üzerinden 10 çünkü kendisi tam bir ilham kaynağı Gogol'un mizahına ve ince zekasına hayran oluyorsunuz. Acayip bir kaleme sahip kendisi. Bu eseri tiyatroda izlemeyi de çok isterdim umarım bir gün denk gelirim.  (Kitabın sonuna kadar anlatmak istemesem de anlatmışım)
 puan (5/5)                                      ⭐ ⭐ ⭐ ⭐⭐

15 Aralık 2022 Perşembe

Yeni Yıla Ve Yeni Yaşa 15 Gün Kala

I

Peki ya ne oldu bu yıl ?
Ocak doğum günümdü ben doğdum. Şubatta acıyla kavruldum. Yılın başında doğdum sonra öldüm. Öğrendim ki bu hayatta sevdiğim insanlar ölebilirler-miş. Biliyor musunuz ben hayatımda ilk kez mezarlık gördüm. İlk kez girdim bir mezarlığa. Toprağa dokundum çıplak ayakla değil ellerimle.. altında sevdiğim birinin varlığını bilerek suladım o toprağı ölü toprağı neden sulanır bilmem ama suladım işte. Çok ağladım hala daha ağlıyorum. Sevmiyorum artık doğum günlerimi biliyorum çünkü bir daha ki ay ölümle tanıştıracak beni.


  Eğer o hastane kapısında söylentilere inanıp hazırlasaydım kendimi o kadar emin olmasaydım dedemin ölmeyeceğinden bu kadar yaralanmazdım belki. Ama bana göre hep başkaları ölür. Hep başkalarının bir şeyleri gömülürdü o toprağa. Kendimden ve sevdiklerimden o kadar uzaktı ki o ölümler. Çünkü ben hiç ölüm acısıyla sınanmamıştım . İnanmak istemediğim bu  olay bana hayatımın en büyük dersini verdi evet Esra senin sevdiklerinde ölebilir !

 

Böylelikle içine doğduğum o dede evinin artık eskisi gibi olmayacağı bilinci beni yerden yere vurdu. Çocukluk anılarımı bu hayattan başka bir hayata savurdum. Geleceğe dair kurduğum bütün hayal karelerinden bir bir çıkartmak zorunda kaldım onu.


İşte bana bu yılın en büyük öğretisi bu oldu ve bu dünyadan benim dedem geldi geçti.
&

11 Kasım 2022 Cuma

Elimdeki bu hayatla ne yapacağım






İnsan doğası gereği her şeyi bilmek ister.- miş. 


Ben küçükken babamın bir teybi vardı ona kasetleri koyar kıkırdaya kıkırdaya şarkı söylerdik. Kasetin bandı  bozulmaya başlayıp sesler acayipleşince hemen  teybi durdurup, kaseti kalem vasıtasıyla  sarıp tekrardan  kaldığımız yerden neşeyle dinlemeye devam ederdik. 

İnsan hayatı da keşke böyle olsa bozulunca hemen bandı sarıp kaldığımız yerden sorunsuz devam edebilsek. Tamamen okul hayatından kopalı yani mezun olalı  2 sene olacak ve ben yeni yılın başında bir yaş daha alacağım. Bu yaşta herkes gibi bende beklentilerimi dile getirip yeni planlar yeni hedefler yeni kurallar koyacağım hayatıma. Her sene olduğu gibi bu sene şunları şunları yapmayacağım diyeceğim. Kendini kandırma sanatında başarısız olduğum için hayat yolcuğunda küçücük bir taşa çarpıp sendelediğim an kolay yolu seçip zorluklar karşında pes edeceğim. Evet bunları buraya yazıp itiraf ediyorum. Çünkü ben her sene artık hayatımı değiştireceğim  dediğim noktada eski monotonluklara geri dönüyorum. Yenilikler hiç olmuyor değil elbette oluyor mesela iş değiştireceğim.. Pardon iş değil iş alanımı tamamen değiştireceğim.

29 Eylül 2022 Perşembe

Karıncalarında yaşamaya hakkı vardır ama benim evimde değil !

 Şu an saat 20.00  evde kimse yok. Tek başımayken çay koymak   için girdiğim mutfakta bir saldırıya uğradım. Hayatımın hiç bir köşesinde bu kadar karıncayı bir arada gördüğümü hatırlamıyorum. Hani küçükken yuvalarına ekmek taşıyan karıncalara yardım olsun diye evden getirdiğimiz ekmekleri yuva deliklerinin içine doğru ufalardık ya orada ki karıncalardan daha çok karınca gördüm bugün. Bu bir istila ! Sanırım evimden taşınmam lazım çünkü beni istemiyorlar. İşin ilginç tarafı çadırlarını nereye kurduklarını bilmediklerim bu karıncalar gündüzleri evde yoklar. Onlarda sabah 9 akşam 5 mesai saati çalışıyorlar sanırım. 1 tanesini bile gündüzleri görmediğim o karıncalar geceleri kumpas kurar gibi her yere ( yattığım oda hariç) saldırıp bir anda yok oluyorlar. Bu eski bir Türk savaş taktiği olabilir hiç bir fikrim yok.

4 Eylül 2022 Pazar

Mutluluk Nerede Bilmiyorum Ama Burada Değil

  


Ne düşündüm dün , Eylül ayına ne çok sorumluluk yüklüyoruz öyle. İnsan karşısına alıp hesap soramayacağı bir nesneye sorumluluk yükler mi hiç? Sosyal medya o kadar ilginç bir yer ki insanlar günlere sayılara aylara farklı anlamlar yükleyebiliyorlar. Eylül ayıda onlardan birisi. Eylül yazın bitimi sonbaharın başlangıcı benim için. Tam bir bahar, kış kızıyım. Eğer bir yaz ayını tatil yaparak geçirebiliyorsam o yıl yaz kızı da olabilirim elbette. Fakat evinde yada iş yerinde tüm gün kapalı bir kutunun içinde hapsolarak yaşanılan yazı nasıl sevebilirim ki. Eylül'e bir sorumluluk yüklemedim. Eylülden güzellikleri de getirmesini dilemedim.
                                                                  &
Mutluluk: Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu.

 ''Birine geri almaksızın hiç bir şeyi ödünç verdiniz mi? Evet geri almaksızın ödünç vermek'' Mutluluğun anlamına baktım. Beni tatmin eden evet benim için mutluluğun anlamı budur diyebileceğim bir tanımla karşılaşamadım ne yazık ki. Hep birilerine verilen ödünün sonucunda alınan durummuş gibi anlamlandırılmış. Hep mutlu olmak için çaba sarf etme ve başkasından geçme durumu vardı. Sahiden mutluluk başkasına verilen ödünler midir ? Ya da bir yaşam stili mi? Aslında bu konu hakkında bir şeyler yazmaya biraz çekindim. Mutluluğun tanımını bildiğimi düşünmüyorum. Çok göreceli olması ve bence spesifik bir örnekle tanımlanamaması durumu biraz zorlaştırıyor. Zaten 146 ülkenin içerisinde mutluluk sırası 104. olan bir ülke için bunu sorgulamak çok mantıklı değil.