17.05.2025

Monarosa'nın Kamburu -1

''Mona tası tarağı topla gidiyoruz.''

İnsan bazen kendi hikayesinde yer almayan birini sanki hikayesinin baş kahramanıymış gibi hissedebiliyor ne gülünç.

Selam,
Sanki bir daha bulmanın imkansız olduğunu hissettiğim o bağları kaybetmemek için verdiğim savaşı kaybetmiş ve bir yıkım sonrası oturmuş olanları düşünüyor gibiyim aslında imkansız olan benim yüreğimmiş o sevgi benmişim de başkasının sanmışım gibi hissediyorum. Biraz karmaşık girdim lafa değil mi.. İşte rüyalarım da bu iki gündür böyle karmaşık. Almam gereken bir ders var biliyorum yaratıcı seni daha ne kadar uyarabilirim uyan artık diye bağırıyor sarsılıyorum fakat ben almam gereken dersi anlayamıyorum. Sanki içimdeki o yalnız çocuğu kuyusundan çıkarıp tüm gün dilediği ne varsa önüne sermişim göremeyeceği manzaraları göstermişim daha sonra onu alıp o yalnızlık kuyusuna geri götürmüşüm gibi.. Şimdi kendimi mutlu mu etmiş oldum yoksa zulmüme mi zail ettim... 
bir ikilemdeyim...
Hayatım ve hayatlarımız hiç bir zaman aynı dengede gitmez bazen kırılmalar yaşarız o kırılmalar bir dakika önceki senle aynı kişi olmaz aynı zaman da hayatımıza aldığımız insanlar bir denklem değildir bazen tutmazlar. Ama nedense ben hep başkalarının dertlerini dert edinip kendi derdimin üstüne katmışım yetmemiş onların mutlu olmaları için her şeyi yapmışım. Gerekirse kendimden çalmışım. Mutlu ettiğim herkes ilerlerken kendim durmuş arkadan el sallamışım hem de sırtımda koca bir yükle yoruldum fakat indiremiyorum da o yükleri. O kadar eğilmişim ki mutlu ettiğim yüzlerde kendi mutsuzluğumun yansımasını görmüşüm. Bu kamburu artık sırtımdan atmak istiyorum ama nasıl?
 Zaman geçtikçe aidiyet duygumu kaybediyorum hislerim otomatikleşiyor ben bir makine gibi bilmediğim duyguları üstümde formüle ediyorum. Tanımıyorum artık kendimi yabancılaşıyorum kendime büyümüyorum hissizleşiyorum. Zamanım dar ölüme doğru yürüyorum. Yaşarken neden yaşamak istediğimi sorguluyorum bu hayata gelmeden önce neden gelmeyi tercih ettiğimi yaşamaya değer gördüğüm o anın ne olduğunu bilmek istiyor o anı iple çekiyorum.
Artık kamburum boyumu geçtiğime göre bu bomboş geçen zamanlarımı doldurmanın tam sırası o yüzden bugün kendime ‘‘yaşamaya değer ’’ adlı bir program hazırlayacağım. Uzun zamandır yapmak istediğim ertelediğim ne varsa hayatımın tamamını etkileyecek ne varsa her şeyi yapacağım tabii bunun için tekrardan spor salonuna yazıldım. Sosyal hayatım gayet geniş ama biraz daha genişlemesinin hiç bir mahsuru yok gözümde. Yarım yamalak olan o İngilizcemi ileri seviyeye taşıyıp IELTS yada TOEFL belgesi alacağım. Başkalarının hayat koçluğundan istifa edip (bunu gerçekten yapıyordum) kendimin koçu olacağım. Kendime söz veriyorum. Hep bir akıl hocası istemişimdir tabi onu da bulabilirsem muhteşem olacak fakat bulamasam da hiç önemli değil ben yolumu tekrar açacağım.

İşte karamsar olarak başladığım her günün her anın her yazının sonu yeniden ayağa kalkmaya çalışmamla  bitiyor ve  ben bu mücadeleyi seviyorum..

🍀

26 yorum:

  1. Bu dediklerinin hepsini yapacağına gönülden inanıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaşamdan yazılar, Cem güzel yorumun için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. ielts toefl için öncelikle odtünün reader at work 1 adlı kitabını al ve oku, rahat rahat okursan iyice ilerlemiş olursun. reader at work 2 yi de rahat rahat okursan çok ilerlersin. nette ielts toefl kitapları var onları indirip çalışabilirsin. nette ielts toefl temel kelimeleri var. ayrıca, used to, bağlaçlar gibi temel grameri hızlı bir geç. bu şekilde geriye listening ve speaking kalır. onlar da var nette.gerekirse bir amerikalı veya ingiliz hoca ile hızlıca bunları çalış. bu şekilde en fazla altı ayda ieltsden 5-6 alırsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone, tavsiye için çok teşekkür ederim dikkate alacağım

      Sil
  3. İnsanların sürekli yardımlarına koşmanın ''beni sevsinler veya benim hakkımda iyi düşünsünler'' sendromu gibi bir adı var sanırım. Bundan vazgeçtiğiniz iyi olmuş, başkalarının ne düşündüğünün önemi yok, bu o insanların problemi. Hedefleriniz çok iyi, güzel işler çıkaracağınızı düşünüyorum, başarılar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gül Akça, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim

      Sil
  4. Bazı yazılar vardır, bir okursunuz, iki okursunuz, üç okursunuz hâlâ nasıl bir yorum yazsam diye düşünür, beklersiniz. Yazının zorluğundan değildir bu, aksine zenginliğindendir. Birazcık da duygu okumayı ve onu tercüme etmeyi biliyorsanız işlem tamamdır. Bütünün tadını hisseder, yazıdan aldıklarınızı ilmek ilmek örersiniz. Sonra yorumu yazmaya başlarsınız, yazarken yüzünüzde bi gülümseme oluşur. Yazarın farkındalığını fark etmişsinizdir. İşte o zaman, bu yazar başarır kesinlike dersiniz.

    Ben de öyle bi his oluştu, mücadele güzeldir, tatlıdır. Ama kendinin farkında olmak da çookkkkk tatlıdır. Başaranlara selam olsun.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. buraneros, Güzel yorumun için sonsuz teşekkür ederiim.

      Sil
  5. Ne güzel, kendi içinde aydınlık bulabildiğin gibi aslında o ışığı canlı kılacak eylemlerde bulunmuşsun. Söyleyebileceğim tek şey... durmaman gerektiği. Ben durdum ve belki de bu nedenle şimdi hareket etsem bile hislerimi geri alabileceğimi düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlkay, durmak bile kendi içinde bir hareket gerektirir o kadar eminim ki durmadığına.. Güzel yorumun için teşekkür ederiim

      Sil
  6. Her şey gönlünce olsun. Başkalarına çok odaklanmak insana kendini unutturabiliyor. Bazen kendimize dönmek, bir şeyleri görmek lazım. Fazla bağa gerek yok bence, herkesin kendi hayatı var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygu Özkan, yorumun için teşekkür ederim. Maalesef huyum böyle :)

      Sil
  7. iki yıl önce bu yazıyı sen yazmışsın deseler doğrudur derdim o kadar bana ait ki yaşadıkların.Hatta blogumda bir sürü benzer muhteviyatta yazı var.O süreç o ikilem dediğin şeyin dibini gördüm hatta kendimi manüpüle etmeye de pek yetenekli ve meyilliydim.Ebeveynlerimden miras şifacı arketipi ile "ama onların sana ihtiyacı var,ama senin bu yaptığın nankörlük,ama o senin biricik nokta noktan falan filan."hani sen demişin ya ilahi mesaj bende de ilahi bir engelleme vardı dur diyordu bekle.Şu an senin yerinde onlar olsa sen onlara böyle mi davranırdın diyordu,asla.Ben de durdum bekledim o millete bol bol dağıttığım şefkatin empatinin karşısında kibirli,hat bildirmeye meyilli,ghosting tadında bir var bir yok dostluklar gördüm.Senin gibi gidip kendime yatırım yapmaya başladım spora başladım,tek başınalığın tadını çıkardım,alışverişe gittim,kendime cheescake ısmarladım aslına bakarsan kendimi seçtiğim bir döneme girdim ve bu yeni güçlü halime tahammül edemediler.sen de kendini seçer ilişki kriterlerini yükseltirsin umarım.Buralar kendi başınalık dolu ama inan ruhsal ve bedensel çok güçlü bir yer.İç huzurum ve yanında çokca mutlu olduğum bir dönemimdeyim yazmak istersen de beklerim.sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sonra ayarlarız, çok ilginç ki ben hem standartları yüksek hem tek başına her şeyi yapabilen hem de kolay yaralanabilen biriyim. Çok güçlü olmak bazen çabuk kırılmayı gerektiriyor sanırım şuan senin geçtiğin yollardayım :)

      Sil
  8. Böyle güzel hedefler koyman çok güzel olmuş:) Umarım hepsini gerçekleştirirsin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. marsdiaryofmeri, güzel temennilerin için çok teşekkür ederiim :)

      Sil
  9. Her ne olursa olsun ümitvar olmayı seçmeliyiz. Yaşadığımız her şey bizim imtihanımız. Durmak, dinlemek, anlamak ve hareket etmek çok kıymetli. Bizler en çok kendi hakkımıza giriyoruz, biz bize hesap sormadan gemiyi limana çekip duralım. Akış o anda gelecektir. Herşey gönlünüzce olsun ve tabii ki kolaylıkla, sağlıkla ve güzellikle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayatyolundabirruh, bu yorumun bana okuduğu bir sözü hatırlattı. ''koşarak hiçbir şey gözükmek durmak lazım görmek için'' bende bu aralar durmaktayım. Güzel yorumun için teşekkür ederim

      Sil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. Sevgili mona, yazındaki acılara aşinayım. Fakat insan bir "ay imdat" aşamasına geçmeden değişime de meyletmiyor bunu da fark ettim. Bu sonu olmayan bir süreç ve yaşamak bu demek. Düşmek kalkmak yeniden kalkmak. O düşen halime de şefkat duymak istiyorum çünkü onun da ona ihtiyacı vardı. İhtiyaç duyulan kişi olmak ona iyi geliyordu. Akıl alınan kişi olmak, dinleyen kişi olmak. Ama bir yerde kendi olamadıktan sonra var olmanın da bir ehemmiyeti kalmıyor. İnsan kendi olunca zaten güçlü oluyor. Garip bir denklem. Acını kabul edince acizliğini kabul edince birden zaafların zayıf karnın olmaktan çıkıyor. Şefkat önce kendimize. Samimiyetle..
    Birgaripseyma

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir Garip Şeyma, öncelikle yorumun için çok teşekkür ederim yardıma ihtiyacım olduğunda ilk defa kendime koşup sarıldım her düştüğümde kalkarım ama genelde kendimi hırpalayarak olurdu bu şuanda kendime sarılıyorum ve belki de ilk defa öz şefkatime ihtiyaç duyuyorum

      Sil
  12. merhaba,
    yaşamak denilen eylem, içinde birçok kavramı taşıyor. Bunları bazen kaldırmak güç olsa da, yaşadıklarımızın, karşımıza çıkanların tekamül sürecimize katkısı oluyor. Üzücü olaylarla sıcağı sıcağına baş başa kaldığımızda bunun farkında olmuyoruz. Ama zaman büyük bir farkındalık sağlıyor. Bunun bilince dönüşmesi ise, sabırla oluyor. Kararların çok güzel, dilerim gerçekleşir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maviye iz süren, güzel yorumun beni mutlu etti sabırla bende yeni kararlarımın olgunlaşmasını bekliyorum teşekkür ederim.

      Sil
  13. Hayat ikilemlerle geçiyor hep değil mi bana da tanıdık geldi bu duygular...

    YanıtlaSil
  14. Hedeflerin olması ne güzel şey umarum her birini başardıkça başarılarına alkış tutarız burada. :)

    YanıtlaSil